Bu Blogda Ara

5 Kasım 2013 Salı

Tahtacıların Yanyatır Ocağı - Ali Çelebi (Ertürkmen) (~ 1930)

Mürşid Ali Haydar Coşkun'un eşi
Sakine Coşkun'un dedesi
Ali Çelebi (Ertürkmen) (~ 1930)
(Ali Çelebi Ertürkmen'in babası Asım,
dedesi Ali Efendi,
büyükdedesi Mürşid Körüklü Hasan Dede...)
 
[İsmail Engin] Veli Asan, 1993 yılında "Biten Yanyatır (Narlıdere) Dedeliği" başlığıyla yayınlanan makalesinde, "Tahtacı Türkmenlerin büyük bir bölümünün dedeleri İzmir'in Narlıdere köyünden gelirlerdi. Son 10-15 yıldan beri çoğu öldüğü ve evlatları da babalarının izinden gitmedikleri için, talip üzerine çıkan dede kalmamıştı. Son mürşid Haydar Coşkun da 1992 yılında ölünce, Narlıdere dedeliği sona ermiş oldu." diyordu.

Büyük göç(ler), yeni coğrafya(lar)da ve "dinde yeni kimlik", "göçer yerleşik" olarak hayatı idame...

İletişim ve erişimin dinamikleşmesiyle toplumsal huzuru sağlayan hukuk ve yönetim sistemi bazen ağır ağır, bazen hızlı bir şekilde gelişiyor.

Yanyatır Ocağı'nın misyonlarından büyük bir bölümü, Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşturduğu sosyal / kültürel tabana paralel olarak kendiliğinden sağlanıyor.

Tahtacılar Anadolu'daki birçok topluluğun aksine, daha hızlı bir şekilde evrensel gelişime paralel bir yaşamın peşinde. Bu gelişimde Mürşidlik misyonluğu tasfiye edilmiş gibi görünüyor. Ama gerekli saygınlığın koruması, dağılma ve yozlaşmanın olmaması çok memnun edici bir durum. Haliyle sosyolojik olarak 'klasik anlamdaki son Mürşid' Ali Haydar Coşkun'dan sonra Mürşit soyundan sırası gelen, bu görevi üstlenemedi. Çünkü, klasik anlamda bir topluluk kalmadı. Ancak, hiçbir şekilde Mürşidlik misyonluğunun devam ettirilememesi de söz konusu değil.

Mürşid soyu olan Yanyatır Ocağı, halk dilinde "Dede Sülalesi" sosyal / kültürel değişimi izliyor ve modern ve post modern topluma göre donanarak gelişimini sürdürüyor.

Bu değişim sonrasında yeni gereksinmelere ve durumlara uygun olarak gerekirse; Mürşidlik görevi, günün koşullarına uygun bir modelle aktif bir şekilde kendiliğinden daim hale geçecek, gibi görünüyor... [İsmail Engin]

Bkz. Veli Asan: "Biten Yanyatır (Narlıdere) Dedeliği", Cem Dergisi 3 (1993) 31: 44-45

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder